Pazar, Mart 16News That Matters

Hangi Avrupa ülkesi sığınmacılara hangi yardımı yapıyor?

Almanya’nın sığınmacılara sağladığı mali yardımların diğer Avrupa Birliği (AB) ülkeleriyle karşılaştırıldığında oldukça farklı tablo ortaya çıktı.

Alman kamu televizyonu ARD muhabirlerinin yaptıkları görüşmelerle teyit edilen verilere göre, iltica başvuru aşamasında Almanya’nın sunduğu yardımlar Avrupa’da öncü konumda. Başvuru sürecinde Almanya’da yalnız yaşayan bir kişinin aylık 441 euro aldığı, bu meblağın 196 eurosunun cep harçlığı, 245 eurosunun ise gıda gibi temel ihtiyaçlar için ayrıldığı kaydedildi. Kaldıkları sığınma merkezlerinde yemek hizmeti almayan sığınmacıların da bu meblağı aldığı belirtildi.

Buna karşılık Fransa’da barınma imkânı olmayan bir sığınmacı 440 euro alırken konaklama imkanı sağlanan sığınmacılara yalnızca 210 euro veriliyor. Danimarka’da konaklamaya ek olarak 236 euro ödeme yapılıyor. Polonya’da sığınmacılar yalnızca barınma ve gıda hizmeti alıyor, herhangi bir maddi destek ise sağlanmıyor.

Almanya’da sığınma başvurusu kabul edilenlere ise Bürgergeld (vatandaşlık parası) veriliyor. Buna göre, bekar bireyler için standart ödemenin halihazırda 563 euro olduğu belirtildi. Bu miktara ek olarak, kira, ısınma giderleri ve zorunlu sağlık sigortası da karşılanıyor.

Bürgergeld, dar gelirli ya da uzun süre işsiz olanlara sağlanan sosyal yardım olarak tanımlanabilir.

Fransa’da da iltica başvurusu kabul edilen sığınmacılar benzer bir temel yardım olan “Revenu de solidarité active”den (RSA) yararlansa da bu yardımın miktarı konut desteği nedeniyle düşürülüyor. Danimarka’da mülteci statüsü verilenlere konut yardımı da dahil olmak üzere toplam 882 Euro ödeme yapılıyor. Polonya ise bu statüye sahip olanlara yaklaşık 160 Euro ile en düşük desteği sağlıyor.

Başvurusu reddedilenler için de en fazla yardımı Almanya yapıyor
Almanya, sığınma başvurusu reddedilenler için de en yüksek desteği sağlayan ülke konumunda. Berlin, başvurusu reddedilmiş ancak “müsamaha” statüsünde olan sığınmacılara ise 36 ay sonra Alman sosyal yardım alıcılarıyla aynı hakları tanıyarak vatandaşlık yardımı, konut ve ısınma yardımı yaparak zorunlu sağlık sigortalarını karşılıyor. 2024 yılı sonu itibarıyla Almanya’da toplam yaklaşık 221 bin sınır dışı edilmesi gereken yabancı bulunmaktaydı. Bunların 179 bini “duldung” (müsamaha) statüsünde olanlardı.

“Müsamaha” statüsünün bulunmadığı Fransa’da ise Almanya’nın aksine iltica başvurusu reddedilen sığınmacılara verilen yardımlar tamamen kesiliyor. ARD Paris muhabiri Friederike Hofmann, “Aylık 210 euroluk sosyal yardımın yanı sıra konaklama ve kira desteğinin de kesildiğini” belirtiyor.

Danimarka’da yalnızca gıda ve sınır dışı kampında barınma imkanı
Almanya’ya geçtiğimiz yıl yaklaşık 250 bin sığınma başvurusu yapıldı. Danimarka’da aynı dönemde yalnızca 2 bin 300 kişi sığınma başvurusunda bulundu. Bunlardan yalnızca 860 kişiye iltica hakkı tanındı. Kopenhag’dan Rikke Detlefsen, bunun sebebinin Başbakan Mette Frederiksen liderliğindeki sosyal demokrat hükümetin katı sığınma politikası olduğunu söylüyor.

Danimarka’nın sığınma politikalarındaki en önemli reformların sınır kontrollerinin sıkılaştırılması ve sosyal yardımlarda yapılan ciddi kesintiler olduğunu belirten Detlefsen, “Ancak en önemli nokta Danimarka’da sığınma hakkının prensipte geçici olması. Yani, göçmenler yıllar sonra bile eğer yetkililere göre geri dönüş mümkünse oturma izinlerini kaybedebilirler” diyor.

Sığınma başvurusu reddedilen kişiler için Danimarka’daki durum da Fransa’dakine benzer. Detlefsen, “başvuru reddedilen kişinin maddi yardımlardan yararlanmaya devam edebilmesi için gönüllü olarak dönüş planlamasına katılması gerektiğini belirtiyor.

Benzer bir durumun söz konusu olduğu Polonya’da da başvurusu reddedilen sığınmacılara hiçbir maddi destek sağlanmıyor.

Özetle çoğu ülke, sığınma başvurusu reddedildikten sonra yardımları tamamen kesiyor.

Almanya: Mesleki yeterliliklerin tanınmasının önündeki bürokrasi engeli
Peki Ukrayna’dan gelen mülteciler için durum nasıl? Genel olarak bu grup için tüm AB ülkelerinde benzer yasal koşullar mevcut. Ukraynalılar sığınma başvurusunda bulunmadan bulundukları ülkede ikamet edebiliyor, sağlık ve sosyal sistemlere entegre ediliyor ve hemen çalışmaya başlayabiliyorlar. Ancak pratikte durum Almanya’da çok daha farklı.

2023’te başlatılan “Jobturbo” adlı program Ukraynalıların Almanya’da daha hızlı biçimde istihdamını öngörüyor. Ancak diploma tanınma süreci gibi bürokratik işlemlerde hâlâ yaşanan uzun bekleme sürelerinin bu süreci belirgin biçimde yavaşlattığı belirtiliyor. Hemşirelik veya doktorluk gibi Almanya’da büyük ihtiyaç duyulan mesleklerin tanınma sürecinin dahi oldukça yavaş ilerlediği kaydediliyor. Bu süreç iki yıldan uzun sürebiliyor.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir